WordPress.com ile böyle bir site tasarlayın
Başlayın

İyi Bilim Kurgu Filmi Nasıl Olur?

Bir bilim kurgu filminin iyi bir film olması, onun iyi bir bilim kurgu filmi olduğunu gösterir mi? Bir bilim kurgu filminde aranacak özellikle ne olmalı? Önceki yazıda anlattığımız tarihsel süreçler sonucunda bugün bilim kurgu filmlerini değerlendirirken nasıl bir gözle bakmalıyız? Bilim kurgu filmleri dönemsellik ne derece önemlidir? Bunlar, bilim kurgu filmleriyle muhatap olduğumuzda aklımıza gelen sorulardan yalnızca bazıları. Peki bunların net cevapları var mı? Bana kalırsa hayır.

Ben sinemanın en temelde görsel bir sanat olduğunu, bu sebeple de görüntünün hikâyeden bile önce geldiğine inananlardanım. Zira film izlemeyi kitap okumaktan ayıran yegâne şey, kameranın bize bir bakış biçiyor olması. Kameranın bizim konumumuzu tayin edebilecek kudrette oluşu, sinemada görüntünün değerinin olağanüstü seviyelerde olmasının sebebi. Kötü bir hikâyeyi etkileyici bir görsellik ile kurtarmak mümkünken, kötü bir görsellik en iyi hikayelerle bile çekilmez olur. Ancak görselliğin bilim kurgu filmlerinde kazandığı anlam çok daha fazladır. Görsel efektlerin ve etkileyici mekanların sıklıkla kullanıldığı bu tip filmlerde görsel işçilik bir kat önemlidir. Bugün büyük bütçeli Hollywood setlerinde adeta bir hiçlik içinde, yeşil perdelerin ortasında, hayal bile edilemeyecek derecede yüksek bütçeli efektler kullanılarak yapılmış ve senaryo açısından çocuk eğlendirecek düzeyde olan süper kahraman filmleri, serinin her yeni filmiyle vizyonda rekorlar kırıyor. Zira görsel işçiliğin yüksek kalitesi, senaryodaki kusurları kapatmak konusunda oldukça mahir. Her ne kadar Moon (2009) gibi düşük bütçeleri ile iyi işler çıkarmış, etkileyici yapımlar olsa da bunların da büyük kitlelere yayılmadığı ve gişe başarısında çok yükseklere çıkmadıkları ortada.

Görselliğin bu kadar önemli olması, bilim kurgu filmlerinin çabuk yaşlanmasına sebep olan en büyük etmenlerden biri. Pek çok bilim kurgu filmi çıktığı dönemde sahip oldukları etkileyicilikler zaman içerisinde kaybediyor ve sinema tarihi içindeki konumlarını yalnızca “eski, güzel bir film” olarak koruyabiliyorlar. Güncel bilim kurgu filmleri ile yarışamayan ve bu sebeple de yeni nesil izleyicilerin ilgisini çekmek noktasında da pek tabii yetersiz kalan kült bilim kurgu filmleri, tarihin tozlu raflarına doğru hızla yol alıyorlar. Elbette zamana meydan okuyan ve etkisini yıllar sonra da devam ettiren filmler var, ancak bu filmleri muadillerinden çıktıkları dönemde de ayıran çok önemli özellikleri var. Bunların başında da senaryo geliyor. Zira görsellik bir filmin günceldeki değerini belirlerken senaryo ve anlatımı ise onun zaman içerisinde konumunu koruyup koruyamayacağını belirliyor.

Burada yapılması gereken en önemli ayrım, bir önceki yazıda da belirttiğim realistik bilim kurgu ve fantastik bilim kurgu ayrımı. Zira zamana meydan okuyan bilim kurgu filmlerinin büyük çoğunluğunun bunu yapmasına olanak sağlayan şey fantastik bilim kurgu alt dalına mensup oluşları. Kendi içlerinde oluşturdukları evrenler sayesinde muadil filmlerden ayrılma şansı yakalayan bu tür filmler, özellikle evrenin altyapısı ve evrende sürekliliğin sağlanması gibi gereklilikleri de karşılamayı başarırsa zamanın ötesine geçmeyi hak kazanıyor. Bu tip filmlere en iyi örnek Star Wars serisi. İlki 1976 yılında çıkan film, oluştuğu evrenin arka planını iyi hazırlaması ve filmler, çizgi romanlar ve animasyonlar ile de sürekli güncelliğini koruması sayesinde bugün bilim kurgu tarihinin en önemli serilerinden biri. Hâlâ güncel olarak bu seri için filmler yapılmakta, serinin oyun hakları milyonlarca dolara satılmakta. Elbette realistik bilim kurguya alt dalına dahil olup bugün de geçerliliğini koruyan filmler var, mesela bir önceki yazıda incelemesini yaptığım 2001: A Space Odyssey ya da Andrei Tarkovsky’nin muhteşem eseri Solaris. Ancak bu filmleri çeken yönetmenlerin yalnızca adlarının büyüklüğü bile bu filmlerin bugünkü konumlarında olmalarını sağlayabilecek düzeyde. Ayrıca bu filmlerin felsefi derinliği de bugün hâlâ oldukça etkileyici.

Nihayetinde bakıldığında bir bilim kurgu filmini ön plana çıkaracak ve onu başarılı kılacak en temel iki etmen görsellik ve hikâye. Elbette başka pek çok unsurdan söz edilebilir ancak bana kalırsa bu ikisi, diğer tüm faktörlerden çok daha etkili.

Reklam

İyi Bilim Kurgu Filmi Nasıl Olur?” için 3 yorum

  1. ellerine sağlık 🙂 çok ilgimi çeker bilim kurgu filmleri. aralık’da çıkması planlanan Dune filmini de dört gözle bekliyorum. kitabını okuyorum şu an ve bir bilimkurgu başyapıtı olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim 😀

    Beğen

    1. benim fantastik bilim kurgular ile pek aram yok açıkçası. realistikleri daha çok seviyorum

      Liked by 1 kişi

      1. o halde Asimov kitaplarını okumalısın 🙂

        Liked by 1 kişi

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

%d blogcu bunu beğendi:
search previous next tag category expand menu location phone mail time cart zoom edit close