WordPress.com ile böyle bir site tasarlayın
Başlayın

Parasite ve Nasıl Piyasa Filmi Yapılır Yahut Film Nasıl Piyasaya Mâl Edilir?

Malumunuz, Cannes’daki prömiyerinden beri ortalığa damgasını vuran bir film var; Parasite. Okja ve Snowpiercer ile tanıdığımız Güney Koreli yönetmen Bong Joon-Ho’nun 2019 yılında çıkmış bu filmi çıktığı günden beri gerek ülkemizde gerekse de dünya çapında büyük tartışmalara mevzu oldu. Hatta işler o noktaya geldi ki, bu tartışmalar Parasite’in boyunu aşar oldu. İşte Cannes’da yaptığı açılıştan itibaren takdire şayan bir gelişim gösteren, adeta set dışı işçiliğin muazzam bir ürünü olan Parasite, bu noktaya nasıl geldi?

Şimdi kesinlikle kabul edilmesi gereken bir husus var; Parasite, set içinde olduğu kadar set dışında da yapılan muazzam çalışmaların bir ürünü. Bu şekilde ifade edilince akıllara gelenler hep birtakım lobi faaliyetleri yahut son zamanda adı politik doğruculuktan ayrı zikredilmeyen Oscar ve onun vermeye çalıştığı mesajlar ancak işin aslı öyle değil. Tabi bu mevzuyu idrak edebilmek için öncelikle filmi iyice bilmek gerek. Parasite, yoksullukla boğuşan bir ailenin daha zengin bir aile gelişen ilişkilerini aşama aşama anlatan bir film. Toplumsal sınıfları eleştirme iddiasında olan filmin bu iddiasında başarılı olduğunu söylemek mümkün. Ortaya koyduğu meseleyi gayet açık ve net bir şekilde izleyiciye aktarmasının yanında işin hikâye anlatıcılığı boyutunda da oldukça etkili bir film. Senaryonun temposunun izleyiciyi devamlı olarak içinde tutan bir seviyede olması, seyirci ve içerik bağını kuvvetli tutabiliyor. Elbette kusursuz değil ve eleştirilebilir ancak filmin senaryo noktasında başarısız olduğunu söylemek büyük haksızlık olur. Görsellik bağlamından konuşacak olursak ise elimizde kalan yapım şüphesiz ki yılın en başarılılarından biri. Doygunluk ve renklerin tatmin ediciliği ile sahip olduğu yoğun duyguyu karşısındakine aynı düzeyde yansıtmayı başaran Bong Joon-Ho, görsellik ve içerik arasında kurduğu koşutluk ile karşımıza bütüncül bir film çıkarmış. Müzik seçimleri de oldukça yerinde olan filmde duygunun bir diğer tamamlayıcısı konumunda olan ses işçiliği de hayli tatmin edici. Uzun lafın kısası işin teknik kısımlarının altında başarı ile kalkan Bong Joon-Ho, içerik noktasında da inşa ettiği yapı ile izleyeni mahcup etmiyor.

Şimdi bu kısa ve öz değerlendirmeyi geçtikten sonra mevzu piyasa filmi olmaya geliyor. Herkesin bildiği bir gerçek vardır, filmlerin yapılış amaçları. Filmlerin önünde büyük oranda iki ayrı uç olduğu söylenebilir; ya kendi yollarını açmayı, farklı şeyler denemeyi tercih ederler ve ufak bir grup insan tarafından sevilir, 3-5 ufak festivale katılırlar ya da piyasa filmi olmayı ve kitlelere oynamayı tercih ederler. Filmler, bu iki uç arasında gidip gelir büyük oranda, başarılı yahut başarısız olmaları ise değişkendir. Parasite ise bu iki uç arasında itidalli bir yol deneyen, bakıldığında iyi bir Kore filmi olmaktan çok da öte olmayan, şaheser ise asla olmayan bir yapım. Ancak onu bu denli büyük kitlelere mâl eden şey film çıktıktan sonraki başarılı pazarlaması. Öyle ki afişinden vizyon tarihlerine ve prömiyerini yaptığı festivale kadar planlanmış bir iş, takdire şayan. Bong Joon-Ho’nun ise bu süreçteki inanılmaz gayretlerini göz ardı etmemek lazım, kendisi davet edildiği neredeyse her festivale bireysel olarak katıldı. Normalde yönetmenler filmlerinin ardından birkaç festivale ve davete icabet eder, gerisine ise yüz vermez. Olan ise filme olur, çoğunlukla unutulur gider. Bong Joon-Ho, adeta filmin unutulmasına izin vermeden, büyük bir gayretkeşlik ile filmi için çalıştı. Öyle ki normalde altyazılı film izlemekten aciz olan Amerikan izleyicisine filmini izletti. Oscar tarihinde bir ilki başardı ve ilk defa yabancı dilde olan bir yapım “En İyi Film” ödülünün sahibi oldu.

Bong Joon-Ho da pekâlâ vasat bir film yapmayı, bununla hatırı sayılır düzeyde izleyiciye ulaşmayı tercih edebilirdi. Ancak o, böyle yapmadı. Zor yoldan ilerledi, yapmak istediği filmi yaptı. Filmini piyasaya mâl etme işini ise filmin yaptıktan sonraya bıraktı. Bu sebeple aslında kesinlikle bir şaheser olamayacak Parasite, bir şaheser olmaya çok yaklaşmayı başardı. İşte piyasa filmi yapmak ile filmi piyasaya mâl etmek arasındaki fark, Parasite’in diğer pek çok film ile sahip olduğu farkta gizli.

Reklam

Parasite ve Nasıl Piyasa Filmi Yapılır Yahut Film Nasıl Piyasaya Mâl Edilir?” için bir yorum

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

%d blogcu bunu beğendi:
search previous next tag category expand menu location phone mail time cart zoom edit close